- bütünü
- барлыгы; барлык; бөтенесе
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
kuruluşlar bütünü — is. Kompleks … Çağatay Osmanlı Sözlük
tesisler bütünü — is. Kompleks … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçilmiş kaftan — bütünü ile uygun, elverişli (iş) Adliye vekilliği hakikaten senin için biçilmiş kaftandır. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÂFFETEN — Bütünü. Hepsi birden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayat — 1. is., hlk., Ar. ḥiyāṭ 1) Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa 2) Avlu 3) Balkon 4) Sundurma 2. is., Ar. ḥayāt 1) Canlı, sağ olma durumu 2) Yaşam Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım. H. F … Çağatay Osmanlı Sözlük
içerik — is., ği 1) Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf Eğitimin yalnız yöntemlerini değil, içeriğini de gözden geçirmek, düzeltmek gerekmektedir. 2) Sözlü veya yazılı anlatımda verilmek istenen öz, düşünce, duygu ve imgelerin bütünü 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
âlem — is., gök b., Ar. ˁālem 1) Evren 2) Dünya, cihan İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar. Y. K. Beyatlı 3) Aynı konu ile ilgili kimseler 4) Bu kimselerin uğraşlarının bütünü Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu. O … Çağatay Osmanlı Sözlük
bütün — sf. 1) Eksiksiz, tam Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede. N. Cumalı 2) Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Bozuk olmayan (para) Bütün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatı — is. 1) Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı. Ö. Seyfettin 2) Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü 3) Yapının tavanı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
disiplin — is., Fr. discipline 1) Sıkı düzen Bu belki de ordu için şart olan disiplin ruhunu bende bulamamış olmalarındandır. R. N. Güntekin 2) Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizge — is. 1) Bir bütün oluşturacak biçimde birbirine bağlı ögelerin bütünü, manzume, sistem 2) fel. Bir ilkeye veya dünya görüşüne göre düzenlenmiş düşünceler, bilgiler, öğretiler bütünü, manzume, meslek, sistem O dizgenin içinde, geleceği insanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük